Diksiyonu söyle tanımlayabiliriz: söz söylerken, duygu ve düşünceleri doğru, üslubuna uygun olarak anlatmak için sesin uyumunu, söylenişini, sözcük hecelerinin uzunluğu, kısalığı ve vurguları bakımından doğruluğu; jesti, mimiği, takınılacak tavırları yerinde ve güzel kullanma sanatıdır Doğru bir diksiyon için gerekli iki temel koşul vardır Birincisi: ses aletini doğru kullanmak Yani konuşma için yeteri kadar havayı ses yollarını kasmadan içeri almak, gereğinden fazla durak kullanmamak, durakları doğru yerde gerektiği gibi kullanmak ve sesi duyulur ve net bir hale getirmek İkincisi: söz söylerken konuştuğumuz dili düzgün ve doğru söylemek için düzeltmeye çalışmak ve mimiği, jesti,tavrı yardımcı olarak kullanmak Şimdi pek sikici olan ilk bölüme bir göz atalim SES AYGITIMIZ Şu ana kadar sahne üzerinde ve isinma çalişmalarinda ses aygitimizi tanimiş ve çaliştirmayi ögrenmiştik Bundan sonra yapacaklarimiz onu kullanmaktir Ses aygıtımızı doğru kullanmayı doğal hala getirebilmek için günlük yaşantımız içerisinde de onu kullanmalı ve önce kendimizi sonra çevremizi gözlemlemeyi unutmamalı
DİKSİYON, FONETİK, ARTİKÜLASYON
Diksiyonun ne olduğunu başta konuşmuştuk şimdi onun yardımcıları boğumlama ( artikülasyon) ve söyleniş (fonetik) ‘i inceleyelim BOĞUMLAMA (ARTİKÜLASYON) : Konuşma organlarinin bogazdan çikan sese biçim vermek için topluca çalişmasi Kapimizin önünden geçen sokak saticilari bagirarak sattiklarini herkese duyurmak isterler Yinede ne dediklerini anlamak için çikip sorma ihtiyaci duyariz Önemli olan denilenin anlaşilmasidir Söylenen sözlerin anlaşilmasi için temel sesler ünlüler degil ünsüzlerdir Seslerin agizdan çikişina dilin konumuna dikkat etmek gerekir SÖYLENİŞ (FONETİK) :Sadece söylenişi göz önünde tutar Diksiyon, güzel bir söylenişin asal kurallarini verir ve söylenişteki ihmali yenmeye çalişir Fonetikse diksiyonda seslerin meydana gelmesini ve ses organlarinin durumlarini inceler Genel olarak söyleniş bozukluklari ünlülerin fonetik yönünden biçimlenmelerindeki yanlişliklardan dogar Örnegin: açik E yerine kapali E, kalin E kalin A yerine ince A söylemek gibi Bogumlanma bozukluklariysa ünsüzlerin fonetik yönünden biçimlenmelerindeki yanlişliklara denir Örnegin:gilama, şeleme, leleştirme gibi Her ikisi de düzgün söz söylemekte önemli yer tutar Böyle söyleniş ve bogumlanma bozukluklari olan kimseler aliştirmalar üzerinde çalişarak bu sorunlarini yenebilirler Doguştan ileri gelen sorunlar o engellerin ortadan kalkmasiyla giderilebilir Bogaz ve burundaki et fazlaliklari, küçük dilin görevini yapamamasi, dişlerin seyrek oluşu ve onlarin üst üste binerek siralanmasi, üst dudagin kisa ve yukari dogru çekik oluşu, çenelerin dişari dogru çikikligi ve içeri dogru çekikligi vb Diğer fonetik hatalara şöyle bir göz atalım: Atlama: pek yaygın olan bir söyleniş bozukluğudur Örneğin: (kendisi) yerine (kensi) , (karşılaşma) yerine (kaşlaşma) , (hanımefendi) yerine (hamfendi) , (nasılsınız) yerine (nassınız) , (Galatasaray) yerine (gassay) , (kalk oradan) yerine(kak ordan) , (kilitledim) yerine (kitledim) vb Harflerin çıkarılışına özen gösterip başlangıçta ağır konuşarak bu bozukluğun önüne geçilebilir Gevşeklik: bir boğumlama tembelliğinden ileri gelir Bu bozukluğun önüne geçmek için dişler arasına bir kurşun kalemi sıkıştırıp heceleri söylerken onların iyice anlaşılmasına çalışılır Dişler arasından kalem çekildiği zaman, boğumlanma daha açık olarak anlaşılan bir biçim alıp dil, yanaklar ve dudaklar görevlerini yapmaya başlarlar Gılama: ( R ) ünsüzünün, küçük dilin titremesiyle boğazda meydana gelmesidir Bu bozukluğu gidermek için ( R) ünsüzünü doğru boğumlandırmaya çalışalım (R) ünsüzü dilin ucunu damağa kadar kaldırarak verilir Öyle ki dil şiddetle çıkan havaya dokununca geri çekilir ve bir çeşit titreme yaparak yerine gelir Böylece dilin ucunu uzun zaman titremeye çaba harcamakla iyi bir sonuç alınabilir Islıklama: ( s ) ünsüzünün şiddetini abartmaktan ileri gelir Dil üst dişlerin iç tarafina dayanip hava dişlerin arasindan sizarsa bu yanliş ortaya çikar Değiştirme: bir ünsüzün yerine başka bir ünsüzü söyleme alişkanligi olup bir çok çeşitleri vardir Sert ünsüzlerle olanına sık rastlanır: (zeleştirme) ( j ) yerine (z) söylemek örnegin: (şarj) yerin (şarz) (Seleştirme) ( ş ) yerine ( s ) söylemek Örn: (paşam) yerine (pasam) vb (jeleştirme) ( c ) yerine (j) söylemek Örn: (kucak) yerine (kujak) (şeleştirmek): (s) yerine (ş) söylemek Örn: (sana) yerine (şana) Diğer ünsüzleri ilgilendiren değişmeler: (leleştirmek) (r) yerine (L) söylemek Örn: (merhem) yerine (melhem), (birader) yerine (bilader) bazen de (n) yerine (L) söylenir (fincan) yerine (filcan) Yerleştirme: bazı yerine veya arasına (y) ünsüzünü sıkıştırmaktan ileri gelir (Müezzin) yerine (meyzin), (iade) yerine (iyade), (gönlüm) yerine (göynüm) Bazı ağızlarda (b) yerine (p), (d) yerine (t) olduğu görülür Örn: (Kıbrıs) yerine (Kıprıs), (leblebi) yerine (leplepi) vb Yutma: genellikle içinde (h) ünsüzü bulunan kelimelerde sık görülür Örn: (Ayhan) yerine (ayan), (Mehmet) yerine (memet) vb Söyleniş bozuklulari: ünlüleri ilgilendiren değişmeler (ince a) yerine (kalın a) söylemek Örn: (Kemal) yerine (kemal) vb (e) yerine (a) söylemek örn: (elektrik) yerine (alektrik)vb (a) yerine (e) söylemek Örn: (Azrail) yerine (ezrail)vb (ince o) yerine (kalın o) söylemek (lokma) yerine (lokma) vb